Din ve İnsan İlişkisi

“Ölümden ve kayıplardan beslenmemeli. Öldürmek ve ölüm yüceltilmemeli.

Ayrıca, iyi biri olmak için namaz kılmak zorunda değilim. Sabretmek ve galeyana gelmemek için inançlı olmak zorunda değilim.

Bir ödül ya da korku, bir sınav ya da başarı için değil, inansa da inanmasa da herkesin içinde insana dair olan: adalet, merhamet, doğruluk gibi kavramlar gerektirdiği için yanlış olanı yapmayabilirim. Yapmamalıyım.

Dinlere karşı değilim. Lakin her kim iyiliği, güzelliği, doğruluğu, adaleti ve dahi merhameti din istediği için yaptığını söyler, kendisini düşünmeye davet ederim. Din olmadan kendini sevecek kadar çalışmadıysan kendi üzerinde, dinin sana faydası olur da, senin kime ne etkin olur akıl işletilmesini isterim.

Kutsanan, özel olan, fark yaratmaya yetkisi olan insanın kendisidir. Ne olursa olsun sevmek, adam olmak, daha iyi olmak, daha kâmil olmak, insanlığın gereğidir.

Muhakeme bitmeden yargı sahibi olanların zulmünden, yine kime sığınabilirim ki?”